Bal Satışı ve Ambalajın Önemi

Bal

Bahar yaklaşıyor, 2017 Arıcılık sezonu için heyacanlı bir geri sayım ve  bekleyiş sona ermek üzere. Fiziksel çalışmalar Şubat ayı gibi yörelere göre değişen takvimler halinde başlayacak. İlk bal hasadı narenciyeden başlayacak ve sezon boyunca bahar çiçekleri ile devam edecek inşallah.  Tabi ki bu hummalı çalışmalar sürerken arıcı, balımı nasıl satacağım diye de kara kara düşünecek ve matematiksel hesaplamalarda beyinleri kurcalayacak.  Malum, televizyonlarda ki bal reklamları tüketicinin aklını karıştırıyor, işini düzgün yapan dürüst arıcıların da satış yapmalarında zorluklar yaşamalarına sebep oluyor. Bal piyasası tam bir keşmekeş, arı kovanı görmemiş, arıcılık nasıl yapılır en ufak bilgisi olmayan ve aklı sadece üç kağıtçılıkta olan, haram yemeyi marifet sayan kendini bilmezlerle dolu ve sanırım ki bu tip olumsuzluklarda hiç bitmeyecek gibi. Bu konu zaten başlı başına bir sorun, biz asıl konumuz olan bal satışı ve ambalaj nasıl yapılmalının cevaplarına bakalım.

Bal markası oluşturma ve etiketleme satış için çok ama çok önemli fakat, arıcı dostlarımız her nedense bu işe pek sıcak bakmıyor, babadan arıcı 50 yıllık mazisi olan bal üreticisi arkadaşlarım var ama, bir marka ya da en azından kavanoz üzerine bir etiket yapıştırma gibi huyu da yok, daha kötüsü düşüncesi bile yok. Ve hep aynı klişe sözler ‘bal para etmiyor’, ‘on yıl önce de bu paradan satıyordum’. Neyden yapıldığı belli olmayan, sözde tereyağlı, Antep fıstıklı baklavanın kilosu 60, 70 lira olmuş ama bal para etmiyor. Bence, suçu biraz da kendimizde arayacağız, o baklavayı satanların yaptırdıkları kutuya bir bakın ve ilk yanlışı nerede yapıyoruz anlayın.

Elbette herkese para lazım, emek veriliyor karşılığını almak lazım sonuçta kazanç gerekli. Ama kazanmak içinde çalışmak  gerekli, kaliteli bal üretmek, gıda kodeksine uygun sağlıklı ürünler elde etmek gerekli. Artık kalite her sektörde geçerli, tüketici de bal gibi biliyor 20 liralık balın nasıl bir şey olduğunu, ya çaresizlikten alıyor ya da bir şekilde kandırılıyor. Bizim bunları aşmamız için mutlak suretle kaliteli bal üretmemiz gerekiyor, bal satışı için yapmamız gereken asla kaliteden ödün vermemek olmalıdır. Elde ettiğimiz ürün satışa sunulduğunda ürünün arkasında dağ gibi durmalıyız, en ufak bir serzenişte dahi tüketicinin parasını iade etmeli ve dedikoduya mehil vermemeliyiz.

Haydi marka olamadık biraz masraf var diyelim, etiket de yapıştırmadık, kavanoza balı doldurduk müşteriye verdik, bumudur satış, bumudur gelecekten beklenti. Bence böyle olmamalı, arıcı artık şu 66 cc lik kavanoza balı doldurup satmayı bir kenera bırakmalı. Bir liralık bir çikolata alın da bir bakın adamlar ne ambalaj yapmış ne masraf etmiş bir görün. En azından diyorum ki şu 66 cc lik kavanozlara şu resimde ki gibi bir güzellik katın, farkınız olsun, masrafınız üç kuruş artsa da mutlaka bu size geri dönecektir.

Bütün bunların yanı sıra ki, bu saydıklarım aklıma geliverenler, daha neler var neler. Bal satışı yapmak için arıcının sadece konu komşu, akraba gibi kısır döngüden çıkması gerekir. Bence yine olmazsa olmazlardan biriside sosyal medyadır, aktif bir kullanıcı olmak gerekir. Bu alanda bir çok iletişim sistemleri mevcuttur, ciddi paylaşımlar yapılırsa, kaliteli ürünlerinizi buradan da pazarlama imkanı bulabilirsiniz.

Toptan bal satmak, benim arıcılığa ilk başladığım yıllardı, arıcı bir dostun böyle bir ticaretine şahit oldum şok oldum, şaşırdım ve hatta bu işi hemen bırakasım geldi. O zaman arkadaşın dediği bana şuydu ‘ sen iyi bal üret ve balını bal fiyatına sat’. Öyle de yaptım, katkısız gerçek bal üreteceğim dedim, önce Allah’ın yardımı, sonrasında zor ama güzel olanı yaptım ve yapmaya da devam ediyorum, şükür ki müşterilerim de memnun bende. Tabi bu arada arıların da hakkını yemeyelim, çalışıyorlar hemde durmaksızın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.